Türk kadını 1930 yılında yerel seçimlerde seçme ve seçilme hakkını kazanırken, 5 Aralık 1934 tarihinde milletvekili seçme ve seçilme hakkına da sahip olmuştur. Pek çok Avrupa ülkesinden önce Türk kadınlarına bu hakları tanınması ise övünç kaynağıdır. Türkiye’den çok sonra Fransa’da 1944’te, İtalya’da 1945’te, Belçika’da 1948’de, Yunanistan’da 1952’de kadınlara siyasal hakları verilmiştir. Nüfusun yarısını oluşturan kadınların siyasal yaşama katılımı demokrasi yolunda kaydedilmiş önemli bir aşamadır. Kadınlarla ilgili olarak son yıllarda yasalaşan düzenlemeler ile kadının insan hakları standardı yükselme eğilimindedir.

Kadınların tüm haklarını kullanabilmeleri için fırsatların adil olarak yaratılması ve kaynakların kullanımında gerçek bir eşitlik içinde yararlanması önemlidir. Bu doğrultuda “toplumsal cinsiyet eşitliğinin” geliştirilmesi ve toplum tarafından benimsenmesinin sağlanması gerekmektedir. Her alanda kadın-erkek eşitliğini gerçekleştirmeye ve kadınların insan haklarını kamusal ve özel alanda yaygınlaştırmaya yönelik önlemler belirlenip, uygulamaya koyulmalıdır.

Yaşamın her alanında varlığıyla kendisini hissettiren tüm kadınlarımıza, sağlıklı, barış içinde güçlü bir gelecek temennisiyle, 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü kutlu olsun.

Merkez Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Ebru ŞAHİN

---